Barcelona

Barcelona

1992’den önce, bakımsız görünüşü yüzünden turistlerin tercih etmediği Barcelona, Olimpiyat oyunlarından sonra yepyeni bir şehir haline geldi. Yapılan doğru reklam kampanyalarıyla 17 yılda modern tarihin ve romantizmin baş şehri haline gelen Barcelona, her yıl 14 milyon turisti ağırlıyor. Her gittiğim ülkede turist olduğum anlaşıldığı an “bizlerden biri değil” tavrıyla karşılaştım. Sırf yabancı olduğum için kabalık yapılmasından bahsetmiyorum. Sözünü ettiğim şey, size “ülkemizde bir süre kalıp parasını bırakıp gidecek, başka bir dünyanın insanı” tavrının uygulanması. Bu, evsahibi ülke insanının tüm davranışlarına siner. Turist rehberleri, garsonlar, sokak sanatçıları, yabancı dil konuştuğunuzu fark eden sokaktan geçen herhangi birinin yabancıya uyguladığı tavır budur. Hatta Türkiye’de bu tavır daha da belirgindir. La Rambla’da yürürken ilk kez böyle bir tavırla karşılaşmadığımı fark ettim. Barcelona’dan ayrıldığım zamana kadar da, benim de vatandaşı olduğum bir dünya başkentinde bulunduğumu hissettim. Sanırım Barcelona’nın özellikle gezginler tarafından bu kadar sevilmesinin altında yatan sır da bu. Turist sayılmadığınız  yabancı bir ülkede bulunmanın tadını almak. Tıpkı Isaac Asimov’un ünlü bilim kurgu romanı Vakıf’taki Trantor şehri gibi. Her ülkeden, her ırktan insanın yabancı muamelesi görmeden, gönlünce zaman geçirip eğlenebileceği kusursuz bir şehir. Ayrımcılığın tavana vurduğu bir dünyada böyle bir şehirle karşılaşmak insanı önce şaşırtıyor, sonra insanlığa dair tükenen umutlarını yeniden yeşertiyor. Barcelona’ya geldiğim ilk gün otel aramaya gittiğim Joaquin Costa sokağı, merkeze beş dakika uzaklıkta iki yıldızlı otellerin, ucuz ve temiz hostellerin bulunduğu bir bölge. Sokak o kadar dar ki otelin balkonundan karşı apartmanda oturanlarla el sıkışabiyorsunuz. Fiyatların yüksek olduğu bir mevsim olmasına rağmen otel fiyatları 65-90 Euro arası. Otel odalarında her türlü konfor var ve kahvaltı fiyata dahil. Joaquin Costa’daki hostel fiyatları ise 40–55 Euro arası. Tek kişilik odalarda sadece lavabo bulunuyor.


LA RAMBLA

 

Otele yerleştikten ve ağır yüklerimi sırtımdan indirdikten sonra, beş dakikalık bir sokak arası yürüyüşü ile, Barcelona’nın ünlü caddesi La Rambla’ya ulaşıyorum. İstiklal Caddesi’ne alışkın olduğumdan caddenin mahşeri kalabalığı beni etkilemiyor. Ama kalabalığın içine girmeye çekinen Arap turistler şaşkın bakışlarla akan insan selini seyrediyor. Katalonya Meydanı’ndan sahile kadar inen ünlü caddenin iki tarafından tek şeritli yol geçiyor. Caddenin ortası son derece geniş ve yürüyüş yolu olarak kullanılıyor. Yol üzerinde 10 metrede bir, mim sanatçıları, akrobatlar, sokak ressamları yeteneklerini sergiliyor. Mim sanatçılarıyla fotoğraf çektirdikten sonra bahşişlerini vermemek ayıptan sayılıyor.


TAPAS VE PAELLA

 

La Rambla üzerindeki sokak restoranlarında kabul edilebilir fiyatlarla ilginç Katalan yemeklerini tatmak mümkün. Barcelona’daki ilk gecemde, bizdeki mezelerin karşılığı sayılabilecek Tapas’ları denemeye karar verdim. Ve tercihimi deniz ürünlerinden yana kullandım. Sardalya, kalamar, karides ve ahtapot’tan oluşan Tapas tabağını oldukça lezzetli ve doyurucu buldum. Bunun dışında Barcelona’ya gidip tadılmadan geri dönülmeyecek yiyeceklerden biri de Paella. Katalan mutfağının en iddialı yemeklerinden Paella, et suyunda pişirilmiş, içinde genellikle deniz ürünleri bulunan safranlı pilav. İçindeki deniz ürünleri çeşitliliği ve bir hayli yağlı olmasından dolayı ağır sayılabilecek bir yemek. Barcelona’nın diğer Avrupa ülkelerinin olduğu gibi en zayıf noktası sabah kahvaltıları. Otel’in klasik açık büfe kahvaltısını reddedip özel bir Katalan kahvaltısı için dışarı çıkmayı düşünüyorsanız bunu yapmayın. Zengin bir kahvaltı yapmayı hayal ederken, bulabildiğiniz sadece sallama çay ve kruvasan.


COLOMBUS’UN İŞARETİ VE BARCELONETA

 

2 km’lik La Rambla’nın bitiminde karşıma çıkan Christopher Colombus heykeli Barcelona’nın simgelerinden biri. Heykel’de Colombus, Amerika’yı yani batı’yı değil de doğuyu işaret ediyor. Colombus heykelinin birçok adım ötesindeki  Port Vell, Barcelona kıyı şeridinin en kalabalık bölgesi. İçinde alışveriş merkezleri, oyun alanları, pahalı restoranları ve bir de marina’nın bulunduğu son derece eğlenceli bir mekan. Kıyı şeridini takip ettiğimde en az Cannes kumsalları kadar renkli ve eğlenceli  bir plaja ulaşıyorum. Barceloneta, şehrin en ünlü plajı ve Bogatell denilen bölgeye kadar uzanıyor. Plaj, iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık. Bu yüzden de son derece güvensiz. Kumsalda eşyalarınızı bırakıp denize girmek tam bir cesaret işi. Bu yüzden herkes vardiya sistemiyle denizin tadını çıkarıyor. Böylesine büyük bir şehrin merkezine bu kadar yakın bir plajın bulunuyor olması Barcelona’nın en göze çarpan özelliklerinden. Plajda denize girip duşunuzu aldıktan hemen sonra 20 dakikalık bir yürüyüşle şehir merkezine ulaşabiliyorsunuz.


BARCELONA BUS TURISTIC

 

Barcelona’ya ilk kez gidecek birine yapılabileceğim ilk öneri “Barcelona Bus Turistic” turlarına katılmaları. Katalonya meydanından her 10 dakikada bir kalkan üstü açık çift katlı otobüsler iki günlüğü 27 Euro’ya tüm Barcelona’yı dolaşıyor. Doğu ve Batı Barcelona’yı dolaşan iki hat, toplam 50 turistik bölgede duruyor. İstediğiniz durakta inip gönlünüzce dolaştıktan sonra bir sonraki otobüsle tura devam edebiliyorsunuz. Tur boyunca, Santa Eulalia Gotik Katedrali, Katalonya Ulusal Sanat Müzesi, Gaudi’nin evi Casa Batllo ve Park Guell gibi Barcelona’nın sembol mekanlarını ziyaret etme şansı var. Futbol hastaları için Barcelona Futbol takımının mabedi Nou Camp Stadı’nı ziyaret emek başlı başına bir ayin niteliğinde. Tüm dünyada çok sıkı fanatikleri bulunan bordo lacivertli takımın maçlarını oynadığı stadın yanından geçmek bile futbol tutkunlarının içini titretmeye yetiyor.


SAGRADA FAMILLIA

  Tabii Barcelona’nın en büyük simgesi Sagrada Famillia’dan bahsetmemek olmaz. “Bu kilise ne zaman bitecek?” sorusu tıpkı Colombus heykeli neden Amerikayı göstermiyor? sorusu gibi insanların ilgisini çekmek için akıllıca düşünülmüş turizm hileleri. Dünyadaki birçok mimar istenilse Gaudi’nin bu yarım kalmış başyapıtının birkaç yıl içinde bitirilebileceğini söylüyor. Kilisenin inşaat malzemeleriyle dolu ön cephesi bu mimari harikayı kelimenin tam anlamıyla çirkin gösteriyor. Bilmediği şehri tanımak isteyen bir turist gibi Barcelona’ya gelenler, iki günde şehir hakkında kabaca bir  fikir sahibi olabilir. Ancak şehrin büyüsü burayı tekrar tekrar ziyaret etmeyi seçmiş insanların kalitesinde gizli. Barcelona’nın her ırktan insanı kabul eden ve evinde olma hissi yaratan evrensel görüntüsü, kusursuz bir dünyanın hayalini kuran hümanistleri her zaman kendine çekmeye devam edecek.


BARCELONA MÜZELERİ

  Katalonya Ulusal Sanat Müzesi içinde 12. yüzyıla ait eserlerin bulunduğu bir mekan. Sagrada Famillia, Antoni Gaudi’nin en ünlü yapıtı. Giriş 11 Euro. Katalonya meydanına yakın Park Guell, Gaudi sanatını anlamak için ideal bir müze. Hemen yakınındaki Casa Batllo’yu Gaudi ev olarak biliniyor. Şimdi her sanat severin gezmesi gereken bir müze. Müzeye giriş 8 Euro. Fundacio Miro’da ünlü sanatçı Joan Miro’nun yapıtlarını görülebiliyor. Picasso Müzesi kentin en çok turist çeken mekanı. Picasso’nun birçok eserinin sergilendiği bir güzel sanatlar müzesi.


PLAJ SEÇENEKLERİ

 

Şehir merkezindeki Barceloneta plajı en çok rağbet gören plaj. Bu yüzden biraz daha bakımsız. Daha temiz bir plajı tercih edecekler için yine sahil şeridinin uzantısı olan Bogatell tavsiye edilebilir. Barceloneta’nın bitimindeki Port Olimpic  Barcelona’nın seçkin mekanlarından. Burada denize girdikten sonra gideceğiniz restoranlar son derece pahalı.


NASIL GİDİLİR?

  Barcelona’ya direkt uçuş süresi yaklaşık 3.5 saat. Lufthansa, Münih aktarmalı yaptığı uçuşlarda Barcelona’ya beş saatte ulaşıyor. Uçak biletleri özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında çok pahalı. Pasaportunuzda Shengen vizesi olması gerekiyor. İspanya dışından alınmış Schengen vizeleri için sorun çıkmıyor. Barcelona Havaalanı’ndan şehir merkezi’ne otobüs ve metro bulmak çok kolay. Eğer aceleniz varsa taksi ile şehir merkezine 25 Euro’ya ulaşabilirsiniz.

(Barcelona haritası)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.